Deprem Sonrası Psikolojik Travma Etkileri

Deprem Sonrası Psikolojik Travma Etkileri

Deprem gibi doğal afetler sonrasında tüm toplumda psikolojik bir takım süreçler yaşanabilir.

Afetzedelere Nasıl Yaklaşılmalı?

Bir afetten sonra çoğu zaman hoş olmayan ağır duygular ve bedensel tepkiler yaşanmaktadır. Korku, çaresizlik, şok, kaygı, kendine ve başkalarına güvenmeme şeklinde duygular ortaya çıkabilir. İlk müdahale psikolojik yardımdan ziyade önceliklere yönelip insani ive destekleyici bir müdahale de bulunmak gerekir. Afetten etkilenen kişilerle çalışan uzmanlar ve araştırmacılar afet ardı çıkan ilk duygusal tepkilerin varlığını azaltmakta ve psikolojik ilk yardım sağlamaktadır. Bu yardım da kişinin İzleyip – denetleyip – bağ kurması gerekir. Birinci olarak izleyip oradaki kişilerin ihtiyaçları tespit edilmeli ve gıda barınma gibi temel gereksinimleri acil ihtiyaçları sağlanmalıdır. İkinci olarak ise dinleyerek ve denetim sağlayarak onları sakinleştirmeye ve diğerleri ile bağ kurmasında yardımcı olunmalıdır. En önemlisi bu tür bir afet ile karşılaşmış olan bireylere “ bak senden daha kötü durumda olanlar var, onlar bütün ailesini kaybetti” “her şey iyi olacak” gibi cümleleri duymak istemiyorlar ve bu cümleler onlara iyi gelmemektedir. Ve şunu hissedeceksin şunu yap gibi ne yapacağı dikte edilmemesi gerekmektedir.

Bak, Dinle, Bağ-Kur

Psikoojik ilk yardımın üç temel ilkesi bulunur. Bu eylem ilkeleri yaşanan kriz durumunda nelere bakılması, alana güvenle nasıl girileceği, krizden etkilenen kişilere nasıl yaklaşılacağını ve ihtiyaçları belirlendikten sonra nasıl destek verileceğini anlamamızı sağlar. İlk aşama “İzle/Bak”; önce güvenli alan olmadığı gözlemlenir, acil temel ihtiyacı olan kişiler belirlenir ve ciddi stres tepkisi gösteren kişiler kontrol edilir. İkinci aşama “Dinle”; desteğe ihtiyaç duyan kişilere yaklaşılır, ihtiyaçları ve kaygıları sorulur, sadece dinlenilir ve sakin kalabilmesi için yardımcı olunur. Son aşama ise “Bağ Kurma”; kişilerin temel ihtiyaçlarını belirledikten sonra gerekli hizmeti alabilecekleri yerlere yönlendirilir, doğruluğu kesinleşmiş ve açık, net bilgiler verilir, sevdikleriyle bağlantı kurmaları sağlandıktan sonra problemleriyle baş etmelerine ve sosyal destek sağlanmasına yardımcı olunur.

Travmanın Olumsuz Ruhsal Etkilerini Azaltmak İçin Neler Yapılmalı?

İnsan vücudu kendini tehlikede hissettiği andan itibaren kaygı mekanizmasını devreye sokarak kişiyi hayatta tutmaya çalışır. Bu belirtiler hızlı nefes almak, kalbin düzensiz çarpması, nefes alıp vermede güçlük, el-bacak titremesi, mide bulantısı, baş dönmesi gibi olup ölecekmiş hissi verebilir. Ancak bu belirtilerin görülmesi normaldir. Vücut kendini güvende hissettiğinde eski haline geri dönecektir. Deprem sonrasının ilk birkaç günlerinde uyuyamama, yemek yiyememe, bir şey yapmakta isteksizlik, yorgunluk, çaresizlik hisleri normaldir. Durumu yatıştırmaya çalışmak için sakinleştirici nesnelere (alkol, ilaç vb.) başvurmayın. Beden kendini tehlikede olmadığını anladığında bunlar eski haline gelecektir. Yaşadığınız olayı konuşmak isteyebilirsiniz ama çekinebilirsiniz. Böyle bir durumda sizi dinleyecek, anlayacak, destekleyecek yakınlarınıza anlatmaktan kaçmayın. Sosyal destek alınması travmalar üzerinde iyileştirici ve etkisini hafifletici bir etkiye sahiptir. Depremden sonra kapalı alanlarda, kalabalık ortamlarda ya da tanımadığınız, daha önce bulunmadığınız yerlerde olmak sizi tedirgin edebilir ve kaçınmak isteyebilirsiniz. İlk etapta girmek zorunda değilsiniz ancak güvendiğiniz insanlarla ilerleyen zamanlarda bunları deneyimlemeniz sizin için daha iyi olacaktır. Sağlıksız baş etme yöntemlerini tercih etmeyin. Bunların yerine sevdiklerinizle daha fazla zaman geçirmeyi, yürüyüşler yapmayı, nefes ve gevşeme egzersizlerini, meditasyonu deneyin. İnsan başına gelen olumsuz olaylardan sonra kaygısıyla beş etmek için bazen suçlu arama isteğinde olabilir. Bu biri, bir kurum, devlet, yaratıcı ya da kişinin kendisi olabilir. Böyle durumlarda güvenilir kaynaklardan bilgi almanız, spekülatif yönlendirmelerden uzak durmanız ve önceliği kendi sağlığınız ve güvenliğinize vermeniz ruh sağlığınız için daha önemlidir.

UZM.DR.METİN ÇAKIR ANLATIYOR
DİYETİSYEN BUSE TOPÇU ANLATIYOR